1981 yılında, henüz 16 yaşında olan Shi Yongxin, o zamanlar pek bilinmeyen Shaolin Tapınağı'na adım attı. O dönemde, tapınakta yalnızca 9 rahip vardı ve geçimlerini tarım ve sunaklardan sağlıyordu. Ancak, kaderin dönüm noktası bir yıl sonra geldi: Jet Li'nin başrolünde olduğu "Shaolin Tapınağı" filmi ülke genelinde büyük yankı uyandırdı ve bu eski tapınak aniden kamuoyunun dikkatini çekti.

Shi Yongxin, bu fırsatı keskin bir şekilde değerlendirdi. O ne dövüş sanatlarının kurucusu, ne de en yüksek dövüş yeteneğine sahip bir rahip olmasına rağmen, çağdaş bir marka konumlandırmasını başarıyla tamamladı: 'Shaolin Tapınağı'nın Çin dövüş sanatı ile eşitlenmesi' kavramını küresel izleyicilerin zihnine derin bir şekilde kazıdı.

Sonraki birkaç on yıl içinde, Shi Yongxin bir dizi stratejik önlem aldı: dövüş sanatları klasiklerini sistematik olarak düzenlemek, dövüş sanatı gösterilerini uluslararası alana taşımak, kültürel yayım faaliyetleri gerçekleştirmek, ticari lisanslama sistemi kurmak. Shaolin Tapınağını sadece dini bir yer olmaktan çıkartarak, dünya genelinde 'kung fu algısı'nın sembolü haline getirdi. Daha da önemlisi, bu algı sadece kültürel etki düzeyinde kalmadı, aynı zamanda nihayetinde pratik ekonomik kazançlara dönüştü: bilet geliri, fikri mülkiyet, gayrimenkul geliştirme, maddi olmayan varlık yönetimi gibi çok çeşitli gelir kaynakları. Algı, ticari başarının anahtarı haline geldi.

Bu, 'grup zihniyetinin' gücünün bir yansımasıdır: Kullanıcıların zihninde net ve benzersiz bir iz bıraktığınızda, hikaye anlatma ve fiyatlandırma stratejileri oluşturma yetkiniz olur ve pazarda uzun vadeli bir yer edinirsiniz.

Peki, 'kitle zihniyeti' Web3 projeleri için ne gibi çıkarımlar sunuyor?

Belki soracaksınız: Shaolin Tapınağı'nda 40 yıldır marka yöneten bir keşişin Web3 projeleri için ne tür bir çıkarımı olabilir?

Shu Yungxin'in örneğine odaklanmamın nedeni, onun canlı yayın konusunda usta ya da kültürel IP yönetimi konusunda yetenekli olması değil, neredeyse tüm Web3 projelerinin peşinden koştuğu ama nadiren başardığı bir hedefi gerçekleştirmesidir: Küresel ölçekte güçlü ve kalıcı bir marka bilinci oluşturmak.

Web3 projeleri, hızlı değişen dijital dünyada uzun vadeli marka etkisi oluşturmayı, benzersiz değer önerilerini kullanıcı zihninde derin bir izlenime dönüştürmeyi ve bu bilgilendirme avantajını gerçek piyasa değerine dönüştürmeyi öğrenebilir. Geleneksel alanlardan bilgi edinip bunu yeni teknolojik alanlara uygulama düşüncesi, belki de Web3 projelerinin atılım gerçekleştirmesinin anahtarıdır.