Son veriler, Ethereum ağındaki günlük işlem hacminin 1.74 milyonu aştığını ve 2021 boğa koşusunun zirve seviyesini geçtiğini göstermektedir. Bu olgu sadece kısa vadeli spekülasyonların bir sonucu değil, daha çok yapısal bir toparlanma trendini yansıtmaktadır.

Geçtiğimiz hafta, hacim sürekli olarak yüksek seviyelerde kalmaya devam etti ve bu da çok sayıda gerçek işlemin, sözleşme dağıtımının ve çağrısının sıkça gerçekleştiğini gösteriyor. Bu sürekli yüksek aktivite düzeyi üzerinde derinlemesine düşünmemiz gerekiyor.

Bu etkinlik büyümesinde, stabil coinler ve ETH rezervleri kritik bir rol oynamıştır. USDe, USDT, DAI gibi stabil coinler, zincir üzerindeki fon akışının yapısını yeniden şekillendiriyor. Aynı zamanda, giderek daha fazla proje ve şirket, ETH'yi zincir üzerindeki likidite rezervi olarak seçiyor, bu da ağ aktivitesinin belirgin bir şekilde artmasını doğrudan destekliyor.

Ancak ilginç bir şekilde, zincir üzerindeki etkinlik bu kadar aktif olmasına rağmen, ETH'nin fiyatı görece sakin. Bu çelişki, ETF başvurularının henüz onaylanmamış olması, büyük miktarda fonun hala beklemede olması ve piyasanın zincir üzerindeki rezerv dönemi için yeni bir fiyatlandırma modeli oluşturmamış olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Geleceğe baktığımızda, ETH gerçek anlamda staking yapılabilen, getiri sağlayabilen ve saklanabilen bir varlık haline geldiğinde ve daha fazla egemen fon ile aile ofisleri yatırım portföylerine dahil ettiğinde, değerleme çerçevesinin köklü bir değişim geçirebileceği düşünülebilir. ETH, yüksek riskli bir varlıktan yeni nesil dijital devlet tahvillerine dönüşme potansiyeline sahiptir.

Bu değişimin hemen gerçekleşmesi mümkün olmasa da, mevcut zincir verileri gelecekteki gelişim çerçevesini bizim için çizdi. Piyasa katılımcıları bu göstergeleri dikkatle izlemelidir, çünkü bu göstergeler kripto para ekosisteminde büyük bir değişimin habercisi olabilir.