Merkezi Olmayan Finans (DeFi) bir zamanlar finans devriminin öncüsü olarak görülüyordu, ancak günümüzde garip bir duruma düşmüş gibi görünüyor. Son günlerde, JPMorgan tarafından yayınlanan bir rapor, kripto dünyasında büyük bir yankı uyandırdı ve DeFi pazarının hızla küçüldüğünü ortaya koydu. Toplam Kilitli Pozisyonu Değeri (TVL) 2021'de 170 milyar dolardan 48.4 milyar dolara düştü, hatta Ethereum ekosistemi bile bu durumdan kurtulamadı.
Bu fenomen, düşündürücü bir gerçeği yansıtıyor: DeFi piyasası şu anda esas olarak perakende yatırımcılar tarafından destekleniyor. TRON ekosistemini örnek alırsak, 4.8 milyar dolarlık TVL'nin arkasında 2.3 milyon aktif adres ve 300 milyon zincir üzerindeki hesap bulunuyor, bu da sıradan yatırımcıların geniş katılımını gösteriyor.
Buna zıt olarak, geleneksel finans devleri, kamuya açık Merkezi Olmayan Finans protokollerine temkinli bir yaklaşım sergiliyorlar. Kendi stabil coin'lerini çıkarmayı veya özel bir zincir kurmayı tercih ediyorlar, doğrudan kamuya açık Merkezi Olmayan Finans ekosistemine katılmaktansa. Bu tutum büyük ölçüde uyum maliyetleri ve risk değerlendirmelerinden kaynaklanıyor.
Regülasyon ortamının sıkılaşması, Merkezi Olmayan Finans'ın (DeFi) sıkıntısını daha da artırdı. Singapur Para Otoritesi'nin (MAS) merkeziyetsiz borsa (DEX) ve stabil coinleri regülasyon kapsamına alma kararı, dünya genelinde DeFi toplam kilitli pozisyonunu %18 oranında azalttı. ABD tarafından önerilen GENIUS Yasası ise DeFi ön yüzüne yönelik katı regülasyon gereksinimleri getirdi ve geliştiricileri potansiyel yasal risklerle karşı karşıya bıraktı.
Regülasyon baskısının yanı sıra, teknik açıklar da Merkezi Olmayan Finans'ın karşılaştığı önemli zorluklardır. Sıkça meydana gelen güvenlik olayları yalnızca yatırımcıların çıkarlarına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda piyasa güvenini de sarsıyor. Bu sorunlar, Merkezi Olmayan Finans'ın teknik mimarisi ve güvenlik mekanizmalarının daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
DeFi şu anda birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen, temel ilkesi - finansal demokratizasyon ve merkeziyetsizlik - hala güçlü bir çekiciliğe sahiptir. Gelecekte, DeFi'nin düzenleyici gereksinimlerle, teknik güvenlik ve yenilik arasında bir denge bulup bulamayacağı, kaderini belirleyecek anahtar olacaktır. Her durumda, DeFi'nin gelişim süreci bize değerli deneyimler sunmuş ve finansal yenilik için yeni olasılıklar göstermiştir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
12 Likes
Reward
12
4
Repost
Share
Comment
0/400
0xSleepDeprived
· 19h ago
defi merkeziyetsiz olma iddiasıyla ortaya çıkıyor ama sonuçta yine sermaye tarafından para kazanılıyor.
View OriginalReply0
WalletWhisperer
· 08-07 14:44
defi, enayilerin ana üssüdür
View OriginalReply0
CryptoAdventurer
· 08-07 14:32
boğa koşusu enayiler sokaklarda koşuyor Ayı Piyasası enayiler iki sıraya dökülen gözyaşları
View OriginalReply0
RugPullProphet
· 08-07 14:30
Bireysel yatırımcı gerçekten kötü durumda, yine suçlanıyor.
Merkezi Olmayan Finans (DeFi) bir zamanlar finans devriminin öncüsü olarak görülüyordu, ancak günümüzde garip bir duruma düşmüş gibi görünüyor. Son günlerde, JPMorgan tarafından yayınlanan bir rapor, kripto dünyasında büyük bir yankı uyandırdı ve DeFi pazarının hızla küçüldüğünü ortaya koydu. Toplam Kilitli Pozisyonu Değeri (TVL) 2021'de 170 milyar dolardan 48.4 milyar dolara düştü, hatta Ethereum ekosistemi bile bu durumdan kurtulamadı.
Bu fenomen, düşündürücü bir gerçeği yansıtıyor: DeFi piyasası şu anda esas olarak perakende yatırımcılar tarafından destekleniyor. TRON ekosistemini örnek alırsak, 4.8 milyar dolarlık TVL'nin arkasında 2.3 milyon aktif adres ve 300 milyon zincir üzerindeki hesap bulunuyor, bu da sıradan yatırımcıların geniş katılımını gösteriyor.
Buna zıt olarak, geleneksel finans devleri, kamuya açık Merkezi Olmayan Finans protokollerine temkinli bir yaklaşım sergiliyorlar. Kendi stabil coin'lerini çıkarmayı veya özel bir zincir kurmayı tercih ediyorlar, doğrudan kamuya açık Merkezi Olmayan Finans ekosistemine katılmaktansa. Bu tutum büyük ölçüde uyum maliyetleri ve risk değerlendirmelerinden kaynaklanıyor.
Regülasyon ortamının sıkılaşması, Merkezi Olmayan Finans'ın (DeFi) sıkıntısını daha da artırdı. Singapur Para Otoritesi'nin (MAS) merkeziyetsiz borsa (DEX) ve stabil coinleri regülasyon kapsamına alma kararı, dünya genelinde DeFi toplam kilitli pozisyonunu %18 oranında azalttı. ABD tarafından önerilen GENIUS Yasası ise DeFi ön yüzüne yönelik katı regülasyon gereksinimleri getirdi ve geliştiricileri potansiyel yasal risklerle karşı karşıya bıraktı.
Regülasyon baskısının yanı sıra, teknik açıklar da Merkezi Olmayan Finans'ın karşılaştığı önemli zorluklardır. Sıkça meydana gelen güvenlik olayları yalnızca yatırımcıların çıkarlarına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda piyasa güvenini de sarsıyor. Bu sorunlar, Merkezi Olmayan Finans'ın teknik mimarisi ve güvenlik mekanizmalarının daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
DeFi şu anda birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen, temel ilkesi - finansal demokratizasyon ve merkeziyetsizlik - hala güçlü bir çekiciliğe sahiptir. Gelecekte, DeFi'nin düzenleyici gereksinimlerle, teknik güvenlik ve yenilik arasında bir denge bulup bulamayacağı, kaderini belirleyecek anahtar olacaktır. Her durumda, DeFi'nin gelişim süreci bize değerli deneyimler sunmuş ve finansal yenilik için yeni olasılıklar göstermiştir.