On-chain heyecan sürerken, borsa tokenleri bu fırsatı değerlendirebilir mi?

Son zamanlarda kripto para piyasası çok çeşitli bir gelişim gösteriyor, Bitcoin'in piyasa payı %60'tan %55'e düştü ve bu, altcoin sezonunun geldiğini gösteriyor. Piyasa trendleri sıklıkla değişiyor ve adeta birçok çiçek açıyor: Yapay zeka ile ilgili projelerden birinin piyasa değeri bir dönem 300 milyon doları aşarken, bir ekosistemin AI projesi 1 milyar dolara kadar ulaştı. Bir borsa platformunda, açık pozisyon sayısı sürekli yeni zirvelere ulaşarak 4.3 milyar doları aştı. Piyasanın bir dönem göz ardı ettiği NFT sektörü de yeniden canlanarak Ethereum ve Solana ekosistemindeki birçok mavi çip NFT projesinin fiyatlarında yükseliş yaşanmasına neden oldu.

Bu sıcak noktaları gözlemlediğimizde, çoğunun on-chain projelerde yoğunlaştığını görebiliyoruz. Peki, merkezi borsa token'ları gerçekten piyasa tarafından unutuldu mu?

Gerçekler böyle değil. Bu boğa piyasasının göz ardı edilmemesi gereken bir potansiyel faktörü var: Trump'ın seçilme olasılığı. Bu, kriptoparaların kamuoyunun dikkatini daha da fazla çekeceği anlamına geliyor. Düzenlemelerin iyileştirilmesi ve denetimlerin gevşetilmesi, dış fonların kriptopara piyasasına girmesini çekmekte faydalıdır. Bitcoin ve Ethereum spot ETF'lerine sürekli net akış, bunun belirgin bir kanıtıdır.

Dikkate değer olan, Trump ailesiyle ilgili bir finans projesinin son bir ay içinde DeFi ile ilgili kripto paralardan ETH, CBBTC, AAVE, LINK, ENA ve ONDO'yu büyük miktarlarda satın almasıdır. Bu tokenler satın alındıktan sonra nasıl bir performans sergiledi? Aralarında ne gibi ortak özellikler var? Hangi konsept coin'lere dikkat etmek gerekir? Gelin birlikte analiz edelim.

30 Kasım'dan itibaren, bu finansal projeye toplamda 44.75 milyon dolar yatırıldı ve kripto para satın alındı. 18 Aralık itibarıyla, tutulan tüm coinler kar durumunda. İlginç bir şekilde, geleneksel kurumlarla karşılaştırıldığında, projenin elinde tutulan Ethereum miktarı Bitcoin'den çok daha fazla, bu da onların Ethereum'un gelecekteki fiyat hareketine dair iyimserliğini yansıtıyor olabilir.

AAVE, piyasa genelinde kredi verme lideri olarak, TVL sıralamasında birinci sıradadır ve mevduat büyüklüğü 40 milyar dolara yaklaşarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Son dönemde, coin fiyatı yedi gün içinde %35 yükseliş göstermiştir. Bu finansal projenin topluluğu, AAVE ile iş birliği yapan bir öneriyi kabul etti ve şu anda AaveDAO'da inceleme aşamasındadır. Eğer öneri kabul edilirse, AAVE'ye yeni kullanıcılar ve daha fazla gerçek kazanç sağlayacaktır.

LINK, tanınmış bir oracle projesidir. 14 Kasım'da, bu finansal proje, DeFi'nin büyük ölçekli benimsenmesini teşvik etmek için belirli bir oracle'ı on-chain veri ve cross-chain bağlantı standartı olarak benimseyeceğini açıkladı.

ENA'nın gelişimi bu döngüdeki boğa piyasasıyla yakından ilişkilidir. Stabil coinlerinin gelir kaynağı vadeli işlemlerle spot işlemler arasındaki arbitrajdan dolayı, piyasa duygusu ne kadar canlı olursa, Ethereum'un fon maliyeti o kadar yüksek olur ve proje o kadar fazla gelir elde edebilir. Yakın zamanda TVL'si 6 milyar doları aşarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Ürün tarafında, büyük bir varlık yönetim şirketi ile işbirliği yaparak, devlet tahvillerini gelir kaynağı olarak kullanan RWA stabil coinini piyasaya sürdüler, bu da piyasanın fon maliyetinin negatif dönüşümünün protokolü ölüm sarmalına sokma olasılığına dair endişelerini hafifletti.

ONDO, mevcut RWA alanının lideridir. Bir varlık yönetim devi kripto fonunu tanıttığında, Ondo Finance 95 milyon dolardan fazla yatırım yaparak en büyük hissedar oldu. Uygunluk, otorite, fon büyüklüğü ya da piyasa tanınırlığı açısından, ONDO mevcut RWA alanında en iyi seçimdir.

Ayrıca, COW da bahsetmeye değer. Bu finansal proje, yukarıda belirtilen coinleri satın alırken yalnızca belirli bir protokol kullanarak işlem yaptı, bu nedenle COW da ilgili kavram tokeni olarak görülmektedir.

Bu finans projesinin yatırım stratejisine göre, gelecekte muhtemelen odaklanacakları coinleri tahmin edebiliriz. Öncelikli olarak, bu projeyle işbirliği içinde olan Tokenlar, ardından "açık iş modeli" ve "istikrarla gerçek getiriler" sunan projeler geliyor. Bu, onların "yenilikçi" veya "saf kavram" Tokenları körü körüne takip etmeyeceklerini, aksine uzun vadeli değer sağlayan protokollere yatırım yapmayı tercih edeceklerini gösteriyor.

LDO, potansiyel bir yatırım hedefi olabilir. Bu finansal projenin ETH pozisyonunun BTC'den çok daha yüksek olduğu düşünüldüğünde, Ethereum'un uzun vadeli potansiyeline oldukça olumlu bakıyorlar gibi görünüyor. Ethereum'un staking mekanizmasının olgunlaşmasıyla birlikte, ETF'lerin Ethereum staking oranlarını getirebileceği düşünülüyor. Mevcut en büyük likit staking protokolü olarak, LDO'nun TVL'si 37 milyar dolara kadar ulaşmakta ve bu, tüm Ethereum staking pazarının %30'unu oluşturmaktadır.

Pendle, gelecekteki gelir haklarını ticaretine izin veren gelir bölme pazarına odaklanmaktadır. Ethereum staking oranları ve bazı stablecoin protokollerinin getirilerinin artmasıyla, gelir ticareti pazarına olan talep sürekli artmakta ve Pendle, bu boğa piyasasında büyük bir ilgi görmektedir. Son zamanlarda, Pendle'nin TVL'si 5 milyar doları aşmış ve birçok ana akım DeFi protokolü ile işbirlikleri kurmuştur.

UNI, merkeziyetsiz borsaların lideri olarak DeFi Yazı'nın kaynağıdır ve kullanıcılar tarafından en sık kullanılan DEX'tir. Son zamanlarda piyasaya sürdükleri yeni ürünlerin pazar tepkisi soğuk olsa da, bu durum kullanıcıların temel ürünlerine olan bağımlılıklarını etkilememektedir.

Bu finansal projenin büyük miktarda kripto para satın almasıyla ilgili olarak, bir veri analiz şirketinin analistleri, bunun daha fazla güven kazanmak için veya bu varlıklara dikkat çekerek kendi projelerinin gelişimini teşvik etmek amacıyla olabileceğini düşünüyor. Çünkü bu varlıklar iyi performans gösterirse, bu finansal proje de bundan faydalanabilir.

Bu finans projesi mavi çip projelerine aktif bir şekilde yöneliyor, sadece ana akım DeFi protokollerine olan güveni artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kripto piyasasına daha fazla kurumsal sermaye enjekte ediyor. Bu tür bir fon akışı, piyasayı daha da istikrara kavuşturuyor ve ana akım projelerin daha yüksek piyasa değeri ve gelişim potansiyeline ulaşmasına yardımcı oluyor.